Sahte Boşanmalarla alınan Sosyal Güvenlik Ödemelerinin akıbeti
Bugün sizlere kamuoyunda önemli bir sorun teşkil eden sahte boşanmalar ve buna bağlı olarak yetim aylığı gibi sosyal güvenlik ödemeleri konusunda bilgi vermek istiyorum.
Abone Ol
Devletin sosyal güvenlik sistemi, gerçekten muhtaç durumda olan vatandaşlarımızı korumak için tasarlanmıştır. Ancak zaman zaman, birtakım kişiler, haksız yere menfaat elde etmek amacıyla gerçek dışı boşanma işlemleri yaparak, yetim aylığı veya benzeri sosyal güvenlik haklarından yararlanmaya çalışmaktadır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesi özellikle bu tür kötüye kullanımları önlemek amacıyla düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, sosyal güvenlik yardımlarının “gerçek hak sahiplerine” ve “mevzuata uygun şekilde” ödenmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Sahte boşanmalar gibi durumlarda kurumlar, yardımları kesme, yersiz ödenen paraları faiziyle geri alma ve hukuki işlem başlatma yetkisine sahiptir.
Son dönemlerde yapılan mevzuat değişiklikleri ve uygulamalarla, sosyal güvenlik kuruluşları, sahte boşanma veya gerçeğe aykırı durumları tespit etmek için daha etkin yöntemler kullanmaya başlamış, bu da devletimizin sosyal güvenlik harcamalarının etkinliğini artırmıştır.
Bu düzenlemeler devletimizin sosyal güvenlik sistemini korumak ve gerçek ihtiyaç sahiplerine daha fazla destek sağlamak amacı taşımaktadır.
Öte yandan, sahte boşanma yoluyla yetim aylığı veya diğer sosyal yardımları haksız şekilde almak, yalnızca idari bir işlem ihlali değil, aynı zamanda bir ceza hukuku sorunudur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Ceza Daireleri kararlarına göre,
• Resmiyette boşanıp gerçekte evlilik hayatını sürdürerek devleti yanıltmak,
• Bu yolla haksız sosyal güvenlik ödemesi almak,
“Nitelikli Dolandırıcılık” (Türk Ceza Kanunu m.158) suçunu oluşturabilir.
Özellikle devlet kurumlarının aldatılması söz konusu olduğunda, Yargıtay birçok kararında bu fiilleri, “kamu kurumlarının zararına işlenen dolandırıcılık suçu” kapsamında değerlendirmiştir.
Bu suçun cezası, basit dolandırıcılığa göre daha ağırdır ve 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezasını içerebilir.
Bu noktada vatandaşlarımızın da sosyal güvenlik haklarını kullanırken doğruluk, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına uygun davranmaları hem kendi haklarının korunması hem de devletimizin kaynaklarının adil kullanılması açısından büyük önem taşımaktadır.
Konuyla ilgili olarak Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin 2019/1003 E. - 2020/1345 K. sayılı kararı özellikle önemlidir.
Bu kararda Yargıtay, sahte boşanma yaparak yetim aylığı veya dul aylığı gibi sosyal güvenlik ödemelerini haksız yere alan kişilerin eylemini, Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesi kapsamında,
“Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık” suçu olarak değerlendirmiştir.
Kararın ilgili bölümünde özetle şöyle denilmektedir:
“Sanıklar, gerçekte evlilik birliğini fiilen sürdürmelerine rağmen, resmi olarak boşanmış gibi göstererek sosyal güvenlik kurumundan aylık almaya devam etmişlerdir. Bu şekilde kamu kurumunun aldatılması ve haksız menfaat sağlanması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu oluşmuştur.”
Bu içtihat, sahte boşanmanın yalnızca bir medeni hukuk sorunu değil, doğrudan bir ceza hukuku ihlali olduğunu net biçimde ortaya koymaktadır.
Dolayısıyla, sahte boşanma suretiyle elde edilen yetim aylığı veya benzeri ödemeler ciddi bir suçun konusu olup, ağır cezai yaptırımlara tabidir.
Son olarak şunu hatırlatmak isterim:
Sosyal güvenlik hakları devletin vatandaşlara sağladığı çok değerli bir güvencedir. Ancak bu haklardan yararlanırken, doğru ve dürüst bilgi verilmesi yasal bir yükümlülüktür.
Gerçek durumu gizleyerek, sahte boşanma veya benzeri yollarla haksız bir menfaat sağlanması, yalnızca yapılan ödemelerin faiziyle geri alınmasına değil, aynı zamanda ciddi bir ceza davasıyla karşı karşıya kalınmasına da yol açabilir.
Haksız bir kazanç için böyle bir riske girmek hem kişisel hem de ailevi açıdan ağır sonuçlar doğurabilir.
Devletimizin kaynakları, gerçekten muhtaç durumda olan vatandaşlarımız için kullanılmalıdır.
Bu yüzden herkesi, sosyal güvenlik haklarını kullanırken mevzuata uygun hareket etmeye ve dürüst davranmaya davet ediyorum.
Bugün burada, son dönemde kamuoyunda sıkça gündeme gelen sahte boşanma ve yetim aylığı suistimalleri konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla bulunmaktayım.
“Unutmayalım ki, adalet herkes için vardır. Hak etmek, haklı olmak kadar önemlidir.
Sosyal güvenlik haklarımızı koruyalım, devlete ve topluma karşı sorumluluğumuzu yerine getirelim.”
“Gerçek ihtiyaç sahiplerinin hakkını korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Dürüstlükten şaşmayalım, sosyal güvenlik sistemimizi birlikte güçlü tutalım.”